Odabaş: “İhlas’ın Soygun ve Hukuksuzluklarına Karşı Adalet Bekliyoruz”
Odabaş: “İhlas’ın Soygun ve Hukuksuzluklarına Karşı Adalet Bekliyoruz”
Kuzuluk Kaplıca Evleri Devremülkzedeler Dayanışma Derneği Başkanı Bahri Odabaş, yargıdaki koruma güdülü verilen kararların sorun çözme yerine sorun ürettiğini anlatmak amaçlı Akyazı Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı– akarhaber
Haberin Videosu: https://www.youtube.com/watch?v=3cBlZEuiY2M
27 yıldır İhlas Holdinge ait ‘İhlas Kuzuluk Kaplıca Evleri’ sitesinde satın aldıkları devremülkleri için aidat ödeyen devremülk sahipleri site yönetiminde söz sahibi olamadıkları için ödedikleri aidatın nerelere ne karşılığında harcandığını öğrenebilmek için olayı yargıya taşıdılar.
Kuzuluk Kaplıca Evleri Devremülkzedeler Dayanışma Derneği Başkanı Bahri Odabaş, Akyazı Adliyesi önünde düzenlediği basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“1996 yılında, 27 yıl evvel, İhlas Holding tarafından yapılıp, 32500naileye satılan, 1470 dairelik Akyazı İhlas Kuzuluk Kaplıca Evleri Sitesinde 27 yıldan beri 32500 aile tapulu mülklerinde “’Site Yönetim Planı’nda yazılan, her yıl ocak ayının ilk cumartesi günü saat: 14.00 te Site Konferans Salonunda Genel Kurul Toplantısı yapılır, kat malikleri toplanarak aidatları, yapılacak işleri ve bir yıl boyunca Siteyi Yönetecek Kişileri belirler” yazdığı halde… Her yıl salonun önünde toplanan Devremülk sahipleri, kapalı kapılar ve özel güvenlik görevlileriyle karşılaştı. Devremülk sahipleri burada ya darp edildi ya taciz edilerek oradan uzaklaştırıldılar. Her yıl ödedikleri yaklaşık 100 trilyonun hesabını soramadı. Siteyi yönetecek kişileri seçemedi. İhlas’ın kafasına göre belirlediği astronomik rakamları ödemek zorunda kaldı.
Şu anda tapulu dairelerimize 4 bin 500 TL. aidat ödemeden giremiyoruz.
Bu durum sadece sitedeki 32500 Devremülk sahiplerini mağdur etmedi. Akyazı ve Sakarya halkını, esnaf ve çiftçisini vede devleti mağdur etti.
Siteye gelenler, paralarının çoğunu İhlas’a verdikleri için az paralarla alışveriş yapmak zorunda kaldılar. Yada aidat yüksekliği nedeniyle hiç gelmediler. Dolayısıyla esnaf ve çiftçi kazanabilecekleri paranın yarısı ile yetinmek zorunda kaldı.
Ayrıca Akyazı ve çevresindeki işsiz insanlarımız bu sitede en fazla asgari ücret ve hatta asgari ücretin altında bir ücretle köle gibi çalıştırılmaktadır.
27 yıldan beri Türkiye’nin en iyi coğrafi yapısına olan bu güzel beldede hiçbir yenilik ve iyileştirme yapılmamıştır.
Market, restoran, pastane, havuz ve diğer iş yerlerindeki vergi levhalarında zarar gösterdikleri ve kat mülkiyeti kapsamında sitede toplanan aidatlar vergiden muaf olduğu için, 100 trilyondan da bir kuruş vergi ödemeyerek devleti de büyük zarara sokmaya devam ediyorlar!
Ayrıca, üç gün sonra Türkiye olarak ülkeyi yönetenleri değiştirmek için sandıkta o kullanarak, istersek 21 yıl ülkeyi yönetenleri değiştirme hakkımız varken, 27 yıldan beri tapulu mülklerimizde bizi soyan, hak ettiğimiz hizmeti vermeyen ihlası değiştiremiyoruz!
Bugüne kadar, Eski Dernek Başkanımız defalarca darp edildi, benim Valilik emriyle ücretini ödeyerek getirdiğim özel korumalarım, Jandarmanın gözü önünde, ihlasın özel güvenlikleri tarafından darp edilerek hastanelik oldu. Hala bana, dolaylı ölüm tehditleri devam ediyor.
Fakat bugüne kadar Akyazı adliyesinde açtığımız onlarca şikayet ve davadan hiçbir sonuç alamadık. Son açtığımız iki dava da reddedildi!
Türkiye’de ihlasın başın çektiği devremülk soygunlarında yaklaşık 6 milyon insanımız mağdur durumdadır.
Buradan başta cumhurbaşkanı ve adalet bakanı olmak üzere, HSK ve tüm yargı mensuplarına ve tüm siyasi partilere sesleniyorum. Milletin kendisi olarak 27 yıldan beri bizi soyan, demokratik seçme ve seçilme hakkımızı kullandırmayan ihlasa karşı adalet bekliyoruz.
Son olarak, yasaları uygulamayarak on binlerce insanımızın mağduriyetine sebep olan hâkim ve savcılar hakkında da suç duyurusunda bulunacağımızı beyan ediyorum.”
